Davetli Derleme

Memede İnflamasyonun Radyolojik Bulguları

10.4274/trs.2023.238109

  • Yavuz Metin
  • Nurgül Orhan Metin

Gönderim Tarihi: 14.07.2023 Kabul Tarihi: 21.07.2023 Trd Sem 2023;11(3):188-194

İnflamatuar meme hastalıkları, enfeksiyöz, non-enfeksiyöz ve altta yatan tümörden kaynaklanan meme parankim dokusunun inflamasyonudur. Meme yüzeysel bir organ olup klinik olarak meme inflamasyonun tanınması nispeten kolaydır. Ancak altta yatabilen malign durumların da benzer bulgular yaratabileceği akılda tutulmalıdır. Meme inflamasyonu tanısı alan hastaların tanı ve takiplerinde mutlaka radyolojik görüntüleme yöntemlerine başvurulmalıdır. Bu makalenin amacı, meme inflamasyonun radyolojik bulgularını tanımlamaktır.

Anahtar Kelimeler: İnflamasyon, mamografi, manyetik rezonans görüntüleme, ultrasonografi

GİRİŞ

İnflamatuar meme hastalıkları, altta yatan farklı nedenlerden kaynaklanabilen bir dizi durumu içermektedir. Bu nedenler arasında yaygın iyi huylu enfeksiyonlar, non-enfeksiyöz inflamasyonlar ve altta yatan meme tümörlerinden kaynaklanan inflamasyonlar bulunmaktadır [1]. Mastit ve meme kanseri gibi durumları klinik özelliklere dayalı olarak ayırt etmek bazen zor olabilir. Bu nedenle, inflamatuar meme bozukluklarının daha iyi tanımlanabilmesi için ayrıntılı radyolojik görüntüleme özelliklerinin bilinmesi önemlidir.

Meme, yüzeysel bir organdır, bu yüzden meme iltihabının klinik belirtileri genellikle net bir şekilde saptanabilir. Kızarıklık, ısı artışı ve ağrı en yaygın bulgulardır [2]. Hastaya, inflamasyonun nasıl ortaya çıktığı ve özellikle aniden olup olmadığı gibi sorular sorulmalıdır. İltihaplanma süreci progresif bir şekilde artış gösteriyorsa, bu durum atipik olarak kabul edilmeli ve detaylı bir klinik ve radyolojik inceleme yapılmalıdır.

Meme inflamasyonu, çeşitli etiyolojilerden kaynaklanabilen bazı durumlarla ilişkili olabilir ve kimi zaman etiyolojinin kesin teşhisi zor konulabilir. Bu nedenle, teşhisin mümkün olduğunca kesin olması ve hastaya en uygun tedavinin sağlanması için meme görüntüleme tekniklerinin tam olarak kullanılması son derece önemlidir. Hangi radyolojik modalitelerin kullanılacağı, hastanın yaşı ve klinik durumu dikkate alınarak belirlenmelidir.


Meme İltihabının Radyolojik Belirtileri

Meme, yüzeysel bir organdır, bu nedenle iltihaplanma genellikle meme derisinde kalınlaşmaya yol açar. Klinik muayene genellikle deri kalınlaşmasını tespit edebilir, ancak radyolojik görüntüleme, klinik muayeneden daha avantajlıdır. Bu yöntem, inflamasyonun daha doğru bir şekilde tanımlanmasını, ölçülmesini ve çevredeki deri ve karşı meme ile karşılaştırılmasına olanak sağlar. Ultrasonografi, etkilenen memedeki deri kalınlığını karşı memedeki ölçümlerle karşılaştırarak deri kalınlığının değerlendirilmesinde çok yararlı bilgiler sağlar. Aynı zamanda, deri kalınlığında artışla birlikte genellikle ekojenitenin arttığı da tespit edilir. Deri altı ödem, deri altı dokuların kalınlığında ve ekojenitesinde yaygın bir artışın olduğu sonografik incelemede kolayca saptanabilir. Mamografi ile ise deri altı ödem, meme yoğunluğunda yaygın bir artış veya artan interstisyel işaretler olarak kendini gösterir [3]. Meme inflamasyonunun diğer bir belirtisi, meme dokusunda artan vaskülarite (hiperemi) dir. Doppler ultrasonografi incelemesi ile meme dokusunda belirginleşen arteriyel ve venöz yapılar kolaylıkla tespit edilebilir (Resim 1) [2].

Bazı inflamatuar durumlar laktifer kanal tutulumuyla ilişkili olduğundan, sonografik incelemede laktifer kanal anormallikleri araştırılmalıdır. Bunlar, kanal dilatasyonu, kalınlaşmış duvar yapısı ve kanal içindeki sekresyonun varlığı gibi belirtiler olabilir. Meme ucundan periferik bölgelere doğru ultrasonografik inceleme yaparak her meme segmentindeki olası anormallikler tespit edilmelidir. Mamografi genellikle laktifer kanalların değerlendirilmesinde kullanılmaz, ancak yoğun sekresyon barındıran laktifer kanallar tübüler dansite artışları şeklinde seçilebilir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG), yüksek uzaysal çözünürlüğü ve kontrast kullanımı sayesinde laktifer kanal sisteminin incelenmesi için uygun bir yöntemdir. MRG’de inflame kanal duvarlarında kontrastlanma artışı, kalınlaşma ve kanal içindeki sekresyona bağlı sinyal değişiklikleri tespit edilebilir. İnflamasyon bölgesinde olası sıvı birikimleri de dikkatlice incelenmelidir. Bu birikimler genellikle hipoekoik ve heterojen içeriğe sahip, düzensiz kalınlaşmış duvar yapısına sahip komplike kistler olarak tespit edilir. Koleksiyonlar bazen deriye veya meme içi kanallara fistülize olabilir, zamanla apseleşebilirler (Resim 2). Apse genellikle iyi sınırlı, makrolobüle, düzensiz veya septasyonlar içeren hipoekoik bir lezyon olarak görülebilir. Hipoekoik bir halo, kronik bir apsenin kalın duvarını temsil eder. Meme apsesini teşhis etmek ve tedavi etmek amacıyla ince iğne aspirasyonu yapılabilir. Tanısal iğne aspirasyonunda elde edilen pürülan sıvı, meme apsesini doğrulamaya yardımcı olur. Bu örnek genellikle maligniteyi dışlamak için sitolojik inceleme için gönderilmelidir (Resim 3, 4) [4, 5].

Unutulmamalıdır ki, 40 yaşından büyük kadın hastalarda, inflamasyonun akut döneminin iyileşme sürecinden sonra altta yatan şüpheli meme kanserini dışlamak için mutlaka mamografi veya ultrasonografi-dinamik kontrastlı meme MRG yöntemleriyle kontrol incelemesi yapılmalıdır (Resim 5, 6).

Meme inflamasyonu, çoğu zaman aksiller lenf nodlarını da etkileyebilir ve reaktif bir büyümeye neden olabilir. Görüntüleme bulgularına dayanarak benign reaktif lenfadenopatinin malign lenfadenopatiden ayırt edilmesi kimi olgularda zor olabilir. Benign reaktif lenf nodları genellikle kortekste düzgün kalınlaşma ve normal yağlı hilumun korunması ile karakterizedir. Normal lenf düğümlerinde kortikal kalınlık genellikle 4 mm’den daha azdır. Buna karşılık, metastatik karakterdeki lenf nodları genellikle düzensiz kortikal kalınlaşma ve yağlı hilumun kaybı veya yerine geçmesi şeklinde saptanır (Resim 7) [6, 7].

Sonuç olarak, meme inflamasyonun klinik bulguları benign ve malign hastalıklarda benzerdir. Bu nedenle hastanın uygun medikal tedavi sonrasında mutlaka radyolojik görüntüleme yöntemleri ile ayrıntılı olarak değerlendirilmesi ve ayırıcı tanıya gidilmesi gerekmektedir.

Çıkar Çatışması

Yazar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemiştir.


  1. Kamal RM, Hamed ST, Salem DS. Classification of inflammatory breast disorders and step by step diagnosis. Breast J 2009; 15: 367-80.
  2. Lepori D. Inflammatory breast disease: the radiologist’s role. Diagn Interv Imaging 2015; 96: 1045-64.
  3. Kwak JY, Kim EK, Chung SY, You JK, Oh KK, Lee YH, et al. Unilateral breast edema: spectrum of etiologies and imaging appearances. Yonsei Med J 2005; 46: 1-7.
  4. Benson EA. Management of breast abscesses. World J Surg 1989; 13: 753-6.
  5. Borders H, Mychaliska G, Gebarski KS. Sonographic features of neonatal mastitis and breast abscess. Pediatr Radiol 2009; 39: 955-8.
  6. Leong PW, Chotai NC, Kulkarni S. Imaging features of inflammatory breast disorders: a pictorial essay. Korean J Radiol 2018; 19: 5-14.
  7. Febery A, Bennett I. Sonographic features of inflammatory conditions of the breast. Australas J Ultrasound Med 2019; 22: 165-73.